- Psk. Dan. Emine Elif ÇELİK - 02-03-2025 14:53:15
EMDR’nin açılımı; “Eye Movement Desensitization and Reprocessing”, Türkçesi, “Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden Süreçlendirme”dir.
EMDR Terapisi, 1987 senesinde, Dr. Francine Shapiro tarafından keşfedilen travma odaklı bir terapidir. Kişiyi rahatsız eden geçmiş yaşantıların ve bu yaşantıların ortaya çıkardığı semptomların iyileştirilmesinde kullanılır. Bu rahatsız edici anılar çift yönlü uyarım ile yeniden işlenir. Bu uyarımlar göz hareketleri ile olabileceği gibi, işitsel ve/veya dokunsal olarak da verilebilir.
EMDR yaklaşımına göre, rahatsızlıkların, sorunların, olumsuz duygu, düşünce, davranış, karakter ve kişilik özelliklerinin arkasında uyumu ve işlevi bozan, işlenmemiş, izole bir şekilde depolanmış anılar yatar. Bu anıları işlevsel hale getirmek için danışana çift yönlü uyarım verilir. Çift yönlü uyarımda beynin adaptif bilgi işleme modelinden faydalanılır. Gözler sağdan sola, soldan sağa doğru hareket ettirilerek beynin yarım kürelerine çift yönlü uyarım verilir. Aynı mantıkla kulaklıkla ses ve/veya ellere titreşim verilerek de yapılabilir.
İnsanlar genellikle yaşadıkları olumsuz olayları unutmak isterler. Hâlbuki, başınıza gelen kötü olayları kabul ettiğinizde ve bundan ders çıkardığınızda eskisinden güçlü olursunuz. EMDR Terapisi o en güçlü yanınızı fark etmenizi sağlayan bir ekol olarak karşınıza çıkar. Yaşadığınız anı, ne kadar acı verici olursa olsun, o anı ile yüzleşme cesareti bulduğunuzda bambaşka bir kapı aralanır. Kendinizi keşfettiğiniz bir süreç başlar. Hisleriniz, düşünceleriniz, beden duyumlarınız bu sürece eşlik eder. Bu sürecin sonunda işlevsiz olan anılar, işlevsel hale gelir ve size rahatsızlık veren anılar artık etkisini yitirir. Yalnızca yaşamış olduğunuz olumsuz anılar etkisini yitirmekle kalmaz, aynı zamanda da gelecekte yaşayabileceğiniz sorunların da önüne geçmiş olursunuz. Bu durum bana Ernest Hemingway’in şu sözünü hatırlatır “Dünya herkesi kırar ve sonra, bazıları işte o kırık yerlerinden güçlenir.”
Terapistler, anı her ne kadar kötü olursa olsun, anının danışanın bir parçası olduğunu bilir, bu anılara saygı duyar ve kabul ederler. EMDR Terapisi nörobiyolojik bir temele dayanır. Beyinde sağlıklı işlenmeyen anıların sağlıklı bir şekilde işlenmesine yardımcı olur. Travmatik anıyla olan olumsuz bağlantıyı azaltır ve hatta yok eder. Anı böylece travmatik olmaktan çıkar. Bu durum anının silinmesinden çok daha kıymetlidir. Çünkü insanı insan yapan yaşadıklarının tümüdür. Tıpkı, Japonların altınla tamir sanatı gibi. Bu sanatta Japonlar yüzyıllardır kırılan porselen kâselerini altın tozu ile birleştirirler. Koleksiyoncular için bir porselen kâsedeki kırık çizgilerin ve pürüzlerin sayısı arttıkça değeri de o kadar artar. Bu geleneğin altında yatan felsefeye göre, bir insan veya eşya hasara uğradığında acı çeker, bundan bir ders alır ve bununla ilgili bir hatırası vardır; bu onu önceki halinden daha güzel ve değerli kılar. EMDR Terapisini porselen parçalarını birleştiren altın tozu olarak düşünün. Nasıl ki altın tozu kâselerin kırık parçalarını birleştiriyorsa, EMDR da işlevsiz anı parçalarınızı bir araya getirmenize ve bu anılarınıza işlevsel bakabilmenize yardım eder.
EMDR, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından travma sonrası stres bozukluğu için tercih edilen bir tedavi olarak tanınmaktadır. Bu alanda yapılmış çalışmalar diğer travma tedavilerine göre EMDR’nin daha kısa sürede iyileşmeyi sağladığını bildiriyor. Travma sonrası stres bozukluğunun yanı sıra, geçmişte maruz kalınan negatif anıların yoğunluğu, sıklığı, sürekliliği arttıkça güncel hayattaki işlev bozuklukları, psikolojik rahatsızlıklar ve sağlık sorunlarının da arttığı yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bu nedenledir ki fobiler, panik atak, obsesif kompulsif bozukluk, yeme bozuklukları, depresyon, bipolar duygu durum bozukluğu, kişilik bozuklukları, patolojik ve travmatik yas, migren ve fibromiyalji, bağımlılık gibi birçok psikolojik rahatsızlığın tedavisinde EMDR terapisi etkili olmaktadır. Ayrıca bağlanma sorunları ve ayrılık sonrası adaptasyon gibi ilişkisel konulardan, performans kaygısı ve özgüven arttırma gibi kişisel konulara kadar birçok alanda problemlerin çözümünde etkili olan bir terapidir.
EMDR terapisi özel uzmanlık gerektiren bir terapi çeşididir. EMDR terapisini, yalnızca EMDR eğitimi ve süpervizyonlarını tamamlamış terapistler uygulayabilmektedir. EMDR terapisti olmak için, 1. ve 2. düzey eğitimlerini ve süpervizyonlarını tamamlamak şartı vardır.
EMDR seansları genellikle 5 ile 10 seans arasında değişir. Travmanın etkilerinin azalması 1-3 seans sürebilir. Çoklu travmalarda süre biraz daha uzayabilir. Bir travmayla çalışırken farkında olmadan başka bir travmatik anının da rahatsızlık verici etkileri azalabilir. Sonuç olarak seans süresi travmatik yaşantının tek mi kompleks mi olduğuna ve danışanın duygusal olarak sürece ne kadar hazır olduğuna bağlı olarak değişir.
EMDR terapisinde 8 aşamalı, üç yönlü (geçmiş, şimdi, gelecek) bir protokol uygulanır. Hedef, geçmişte yaşanan anıların yeniden işlenerek duyarsızlaşmanın sağlanması, bugünkü semptomların tedavisi, danışanın gelecekte karşılaşacağı benzer sorunlar karşısında, kazandığı olumlu inanç ve duyguların geliştirdiği yeni bakış açısının yönlendirdiği davranışları gösterebilmesidir.
İşlenmemiş, geçmiş ve yakın zaman anı veya anıların işlenmesi tamamlandığında, bugünkü rahatsızlık veren semptomlar da büyük ölçüde kaybolur.
2019 yılında yapılan bir araştırmaya göre 30’un üzerinde randomize kontrollü çalışma sonucu EMDR’nin danışanların çoğunluğunun travma sonrası stres semptomlarını etkili bir biçimde azalttığı veya yok ettiği, genellikle psikolojik sorunları ile bağlantılı olan semptomlarda da (endişe gibi) azalma sağladığı görülmüştür (de Jongh et al., 2019.) EMDR birçok uluslararası sağlık ve devlet kurumu tarafından da etkili bulunmaktadır. Bunlardan bazıları:
Emine Elif ÇELİK
Psikolojik Danışman
Psikolojik Danışma ve Rehberlik
Son Yazılar